1 Şubat 2011 Salı

ŞAP HASTALIĞI HAKKINDA MERAK EDİLENLER



Tüm ülkede dalgalanan şap hastalığı 2010 yılı yaz mevsiminde İlçemizde büyük ekonomik kayıplara neden olmuştur. Yetiştiricilerimiz büyük kayıplara uğramıştır. Çok çabuk yayılan bu hastalık büyük bir tehdit oluşturmaktadır.


Şap nedir?

Sığır koyun, keçi gibi çift tırnaklı hayvanlarda görülen, ağız, meme ve tırnak yaralarıyla karakterize bulaşıcı viral bir hastalıktır. Et ve süt veriminde düşüşlere, hayvan ölümlerine neden olabilir.

Şap hastalığı nasıl bulaşır?

Hasta hayvanların salyaları, yapağıları ve derisi ile hayvandan hayvana bulaşır.
Hastalıklı hayvanların ahırına girenlerin ayakkabıları ile hastalık bulaşmış ot, saman ve yemlerle bulaşır. Salya (tükürük), Burun akıntısı, Solunum, Süt, İdrar, Vaginal akıntı, Deri döküntüleri, Rüzgâr ile hastalık etkeni uzun mesafelere taşınabilir.
Hastalık etkenine bulaşmış kuş, fare gibi portörlerle taşınabilir.
Hastalık insan vasıtasıyla da bulaşır (hayvan bakıcısı, hayvan sahibi, satıcılar vb)
Hastalığın yayılmasında kontrolsüz hayvan hareketlerinin rolü çok önemlidir. Özellikle Kurban Bayramı döneminde iller ve İlçeler arası sığır ve koyun nakillerinin artması hastalığın bölgeden bölgeye yayılmasına neden olur.


Şap hastalığı nasıl tanınır?

2–7 günlük inkübasyon süresi sonunda yüksek ateş, durgunluk, iştahsızlık ve süt veriminin düşmesi ile başlayan hastalık; 12–24 saat içinde ağız mukozasında, tırnak aralarında ve meme başlarında veziküller oluşmasına neden olur, 1–3 gün içinde yırtılır ve yerlerinde lezyonlar kalır.
Buzağılarda hastalık daha çok öleme neden olmaktadır.
Ağızda bol miktarda ip gibi uzayan salya ve hastalığa özgü karakteristik ağız şapırdatması görülür. Ağızda dil epiteli dökülür, yoğun yaralardan dolayı hayvan yem yiyemez.

Memede oluşan yaralar süt veriminde azalmaya neden olur.

Tırnak içinde oluşan yaralar topallamaya neden olur yaralar ilerlerse Hayvanların tırnakları düşebilir.

Ağız, meme ve tırnakta oluşan bu yaralar mikropların vücuda girişi için açık kapı oluşturur.

Şap virüsü güneş ışınları karşısında kısa zamanda ölür. Isıya dayanıksız olup, 37°C’de 12 saatte 85°C’de ise derhal ölür. Virüs karanlığı, kuruluğu ve soğuğu sever.
Şap hastalığına neden olan virüsün 7 serotipi mevcuttur. Ülkemizde A, O ve Asia I tipi şap hastalığı görüldüğünden bu serotiplere karşı mücadele programı yürütülmektedir.
İlçemizde Hastalık mihraklarında Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu gereğince tüm tedbirler alınmaktadır.
2010 yılı yaz aylarında çevre il ve ilçelerimizde çok yaygın olan şap hastalığı, ilçemizde de hastalığın yayılmasına neden olmuştur. Hastalığın ilçemizde yayılma nedeninin başında dışarıdan alınan hayvanlar gelmektedir. Hayvan pazarlarına gelen hastalıklı hayvanları alarak ya da satılmak için götürülen hayvanlar orada hastalığa yakalanıp satılmadığı için tekrar eve gelmesi ile veya hayvan sahiplerinin üzerinde şap etkenini taşıyarak ahırlara girmesi ile hastalık ilçemize girmiştir.
Birde hayvanların hastalıklı olduğunu bilerek köy çeşmelerine sulamaya ve yayılması için meralara süren kişiler olduğu sürece hastalığın yayılmamasına imkân yoktur.
İlçemizde şap aşısına önem vermeyen insanlar olduğu sürece bizim hastalıktan kurtulmamız mümkün değildir.


Şap hastalığından nasıl korunuruz


En önemli korunma hayvanları aşılamaktır. İlçe Tarım Müdürlüğümüzde çalışan veteriner hekimler ve veteriner sağlık teknisyenleri tarafından düzenli olarak bahar ve sonbahar şap aşılamaları yapmaktadır. Bu zamanları takip edip düzenli olarak hayvanlarımızı aşılatmalıyız.
Aşılanan hayvanlar şap hastalığına yakalanmaz veya hafif atlatırlar. Böylelikle yetiştiricimiz hastalık nedeniyle oluşan ölümler başta olmak üzere et ve sütteki verim kayıplarına bağlı ortaya çıkan ekonomik Zaralardan korunurlar. Ayrıca hastalanan hayvanların tedavisi için gereken ilaç ve dezenfeksiyon masraflarından da kurtulmuş olurlar.Böylelikle hayvanlara şap aşısı yaptırarak önemli ekonomik kazançlar sağlanmış olur.
Öncelikle ahır ve ağıla girdiğimiz elbiselerimiz farklı olacak her ahıra gireceğimiz zaman elbisemizi değiştirmeliyiz. Bence ahıra girerken ayrı bir tulum ve çizme ile girilmelidir, hayvanları yaylıma götürürken de farklı bir elbise ve ayakkabı giyilmelidir. Elbise ve ayakkabı değiştirmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz.
Sağım öncesi ellerin, sağım makinelerinin ve memelerin temizliğine önem göstermeliyiz.
Şap hastalığı gelip geçtikten sonra ahırlar kireçle badana edilmeli. Ahır giriş çıkışlarında ayaklarımızı basabileceğimiz kireç veya dezenfeksiyonlu solüsyon havuzu öneririm hayvanlarında basabileceği şekilde olursa tırnak hastalıklarında azalma olur.
Hastalıklı hayvanlar meraya ya da sulamaya çıkmış ise hayvanları meraya otlatmaya ve sulamaya çıkarmamalıyız.
Yeni bir hayvan satın alınmış ise diğer hayvanlardan ayrı bir ahırda en az 15 gün tek başına bakılmalıdır. Hayvanda hastalık çıkmamış ise diğer hayvanların yanına alınabilir.
Ahırda farelerle mücadele edilmelidir. Kuşların girmesini engellemek için pencerelere tel gerilmelidir.
Eğer hayvanlarımızdan birinin hastalandığının farkına varırsak
İlçe Tarım Müdürlüğümüzde ki Veteriner Hekimlere haber veriniz. Hükümet Veteriner Hekimi gelinceye kadar, köy, kasaba, şehir, çiftlik ve işletmeler ile gezici sürülerde şap hastalığı çıktığında hastalık mahallindeki görevli ve yetkililer tarafından aşağıdaki tedbirler alınır.
a) Şap Hastalığına yakalanan hayvanlar derhal sahibinin ahırında veya bu maksat için ayrılmış barınaklarda tecride alınır ve hiçbir şekilde ortak mera ve sulama alanlarına çıkarılmaz.
b) Tecride alınan hayvanların bakımı için yeterli sayıda kişiler görevlendirilir, bu mahallere başkasının girmesi önlenir. Görevli kişiler başka hayvanların bakımıyla ilgilenemez.
c) Hastaların yem ve suları ancak o mahalde bulunan ve dışarıyla temas ettirilmeyen kaplarla verilir.
d) Hastalara ait veya hastaların temas ettiği her çeşit eşya , yem ve hayvan maddelerinin nakli, satışı ve tüketimi durdurulur.
e) Hastalık gezici sürülerde çıktığında yürüyüş (hareket) durdurulur ve en yakın yerleşim birimindeki muhtarlığa veya Jandarma Karakoluna haber verilir. Hastalar sağlamlardan ayrılarak uygun bir yerde tecride alınır. Sağlamlar, mera ve sulama yerleri değiştirilerek ayrı çobanların yönetimine verilir.
f) Hastaların bakımı ile görevlendirilenlerin, sağlam hayvanlarla ve bunlara ait malzeme ile temasları önlenir.
g) Tip tayini için Veteriner Hekim tarafından marazi madde alınmadan hastalara herhangi bir ilaç uygulanmaz.
h) Ölen hayvanlar muayene ve teşhis için muhafazaya alınır, kokuşma halinde yüzülmeden ve herhangi bir ifrazatı akmayacak şekilde hayvan uğrağı olmayan bir yere sürüklenmeden nakledilir, iki metre derinlikteki çukurlara, kireçlenerek ve iri taşlarla takviye edilerek gömülür veya özel tesisi olan yerlerde yakılır.
ı) Alınan tedbirlerin uygulanmasından, köylerde muhtarlar ve hayvan sahipleri, çiftlik ve işletmelerde koruyucu, bakıcı ve mülk sahipleri, gezici sürülerde ise korucu, bakıcı, çoban ve hayvan sahipleri sorumludur.
i) Hastalık gemi, tren, traktör ve kamyonlarla nakil sırasında görüldüğünde durum varış mahallerindeki görevlilere bildirilir. Hükümet Veteriner Hekimi gelmeden hayvanlar indirilmez. Gerekli tedbirler bundan sonra alınır.

İnsanlarda Şap hastalığı


İnsanlar hasta hayvanların deri veya ağzı ile teması ile yeteri kadar kaynatılmamış hastalıklı sütü içerek,
Çiğ sütten üretilen ve olgunlaştırılmayan peynirler, Yeterli ısı işlemi uygulanmamış etleri yiyerek hasta olabilirler.
Hastalık insandan insana geçmez.
İnsanda ateş, yorgunluk, kol ve bacaklarda ağrı, ağız, gırtlak ve dudakta kesecikler oluşur.
Şaplı hayvanın eti yenir mi?
Şaplı hayvanın eti iyi pişirildikten sonra rahatlıkla yenilebilir. Sütü de kaynatılarak içile bilir. Antibiyotik kullanılan hayvanın sütünün içilmemesine dikkat ediniz.


Şap Hastalığının Ekonomi ve Ticarete Etkisi


Hayvanda yavru atma, genç hayvanlarda ölümlere neden olması hayvancılığımızın gelişmesinde gerilemelere neden olur.
Tedaviye harcanan masraflar, et ve süt veriminde ki düşüşler, Hayvanın gelişmesinde gerilik hayvan sahiplerinin ekonomisini sarsmaktadır dolayısı ile Ülkemiz hayvancılığının gerilemesine ekonomik kayıplara neden olmaktadır.
Şap hastalığı çıkan ülkelerden diğer ülkeler hayvan alımlarını durdurmaları ile ticarette kayıplar oluşturur.
Tarım ilçe müdürlüğümüz Veteriner Hekim ve Veteriner Teknisyenleri şap hastalığı ile mücadele için yılda iki defa ilkbahar ve sonbahar mevsiminde kampanya tarzında yoğun aşılama çalışmaları yapmaktadır. Yetiştiricilerimizin konuya duyarlı ve ilgili olmasını aşılama ekiplerimiz köylerine geldiklerinde hayvanlarını aşılatmalarını önemle ifade ediyoruz.
Çiftçimizin refahı ve ülkemizin kalkınması sağlıklı hayvanlar, verimli hayvancılık ve tarım ile gerçekleşecektir.


Ersen ŞAHANOĞLU
Veteriner Hekim